Elektrikli Araba Furyası Tarih Olabilir, Geleceğin Akaryakıtı Hidrojen Olacak
Elektrikli arabalar son birkaç yıldır bizlere petrolün yakın gelecekte dünya ihtiyaçlarını karşılayamayacak düzeyde azalacak olmasından sonra ulaşımdaki tek çaremiz olacak şeklinde dikte ettirilmeye çalışılıyor. Ancak, elektrikli araçlarda bir türlü çözüme kavuşturulamayan menzil sorunu, ve elektrikli araçların gerçek dünya senaryolarında kısıtlı düzeyde iş görebilen bununla birlikte kullanıcılar açısından verimsiz bir teknoloji altyapısına sahip olmaları, elektrikle çalışan araç furyasının sonunu getirecek gibi görünüyor.
Peki bunun yerine gelebilecek alternatif teknoloji nedir? Cevap: Hidrojenin akaryakıta dönüştürülerek ulaşımda kullanılabilir hale getirilmesinde yatıyor. Toyota ‘nın icat ettiği gereksinim duyduğu gücü Hidrojen beslemeli hücrelerden alan Mirai modelinin elektrikli arabalara göre ciddi avantajları bulunuyor. Bunlardan ilki Hidrojenle çalışan arabaların menzil sorunu bulunmuyor, önümüzdeki yıllarda benzin istasyonlarının yerini hidrojen dolum istasyonları alacak, Hidrojen tıpkı benzin gibi araçların enerji ihtiyacına anında cevap verebilecek bir kimyasal yapıya dönüştürülebiliyor. Yani, elektrikli arabalarda olduğu gibi şarjınızın ne kadar kaldığını düşünerek yada aracınızın şarj olmasını saatlerce beklemek zorunda olmadan gideceğiniz yere yakıt ve menzil sorununu dert etmeden gidebilirsiniz. Üstelik hidrojen yakıt olarak kullanıldığı zaman araç egzoz borusundan yalnızca su buharı çıktığı için, sıfır emisyonlu bir yakıt türü.
Hidrojenli arabaların hayata geçirilebilmeleri için gereksinim duyulan altyapı ve istasyon ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına otomotiv ve akaryakıt dünyasının önde gelen markaları (Toyota, BMW, Daimler-Benz, Honda, Hyundai, Total SA, AirLiquide, Kawasaki, Engie ve Anglo Amerikan), “Hidrojen Konseyi” adı altında birleşerek önümüzdeki 10 yıllık süreçte Hidrojenin akaryakıt olarak motorlu taşıtlarda kullanımına temel oluşturacak teknoloji altyapısını gerçekleştirebilmek üzere toplam 10 milyar dolar yatırım fonu oluşturmak üzere anlaştıklarını Davos ‘taki Dünya Ekonomik Forumu toplantısında kamuoyuna bildirdiler.