İnternet

Windows İşletim Sistemi ‘nin Evrimi

Windows İşletim Sistemi ‘nin Tarihçesi

Paul-Allen-ve-Bill-Gates

1970 ‘li yıllarda evrak, belge gibi veri kaydı gerektiren çeşitli kamusal ve özel sektöre ait işlerde, insanlar verileri kayıt altına almak, kurumların çeşitli bilgisel işlemlerini gerçekleştirmek adına teksir makinesi yada karbon kağıdı kullanıyorlardı. O dönemde pek az insan bilgisayarların varlığı hakkında bilgi sahibiydi. Ancak iki bilgisayar meraklısı genç, Bill Gates ve Paul Allen kişisel bilgisayarların geleceğe açılan bir kapı olduğunu gördüler. 1975 ‘te Gates ve Allen Microsoft adı altında bir ortaklık kurdular. Yeni başlayan çoğu şirkette olduğu gibi Microsoft da işe küçük atılımlarla başladı. Ancak kurucularının vizyonu genişti, gelecekte her masaüstünde ve her evde bir bilgisayar olacağını öngörmüşlerdi.

Ve haklı da çıktılar. Günümüzde Windows işletim sistemli bir bilgisayar kullanmayanımız kalmamıştır. Windows, kişisel bilgisayar alanında yıllardır dünyanın en çok rağbet gören işletim sistemi olma ünvanını sürdüregelmiştir. Peki günümüzde hepimizin öyle yada böyle bir şekilde aşina olduğu bu işletim sistemi bugünlere gelene kadar ne aşamalardan geçmiştir? Onu dünyadaki en yaygın işletim sistemi yapan etkenler nelerdir? Bilgisayar kullanıcılarına, diğer işletim sistemlerinin sunamadığı neleri sunmuştur. Hadi hep beraber, eski dostumuz Windows ‘un tarihine ve  onu tanıdığımız, sevdiğimiz, vazgeçemediğimiz işletim sistemi yapan özelliklerine bir göz atalım.

Windows 1 ile yeni bir çağ başlıyor

Windows_1.0

Windows ‘un başlangıcı bu noktaya dayanıyor. İlk Windows 1, 1985 yılının kasım ayında piyasaya sürüldü. Microsoft ‘un grafiksel kullanıcı arayüzüne sahip olan ve 16 bit ‘lik işlemcilerin mimarisiyle uyumlu olarak çalışacak şekilde tasarladığı ilk işletim sistemiydi. Geliştirme süreci, bizzat Bill Gates tarafından yönetildi. Esas ses getiren noktası, fare kullanımı bilgisayar dünyasında henüz yaygın bir hale gelmemişken, sunmuş olduğu grafiksel kullanıcı arayüzündeki bir çok işlemi gerçekleştirmek için fare kullanımına teşvik edici bir görünüm sergiliyor olmasıydı. Hatta, insanları fare kullanımına alıştırmak için “Reversi” adında yalnızca fare ile kontrol edilebilen bir oyunu da içermekteydi. Bu oyunu diğerlerinden farklı kılan nokta, oyundaki kontrolün yalnızca fare ile sağlanıyor olmasıydı.

Windows 2 ile günümüze kadar uzanan yenilikler

windows_2.0

Windows 1 ‘in piyasaya sürülmesinden 2 sene sonra Microsoft, Windows 2 ‘yi piyasaya sürdü. Windows 2 ‘nin yenilikçi özellikleri ise; pencerelerin birbirleri üzerinde geçiş yapılabilecek şekilde arka arkaya açılabilir oluşları ve pencereleri büyütme-küçültme özelliklerinin bu yeni işletim sisteminde kullanıcıya sunulmuş olmasıydı. Tüm bunların ötesinde, o zamandan bu yana hayatta kalarak en son Windows sürümüne kadar gelebilmiş, tanıdığımız “Denetim masası” ilk olarak Windows 2 ‘de kullanıcılara takdim edilmişti. Buna ek olarak, hepimizin aşina olduğu Microsoft Word ve Excel de ilk olarak Windows 2 de kullanıcıların beğenisine sunulmuştu.

Windows 3 ve getirdikleri

Windows_3.0-1024x768

Windows ‘un kullanım için hard disk gerektiren ilk sürümü olan Windows 3, 1990 yılında piyasaya sürüldü. Windows 3, o zamana kadar piyasaya sürülmüş diğer Windows sürümleri arasında en çok rağbet göreni oldu ve geniş kitlelerce benimsenmeye başlandı. Bu sürümde gelen yenilikler arasında MS-DOS programlarını pencereler içerisinde çalıştırma ve programlar arasında çoklu görev geçişleri yapabilme özellikleri eklendi. Ayrıca grafiksel kullanıcı arayüzü 256 renk seçeneğiyle birlikte görsellik açısından daha zengin bir hale getirildi. Fare kullanımını yaygınlaştırma girişimleri çerçevesinde, fare kullanımıyla oynanabilen “Solitaire” oyunu da kullanıcıların beğenisine sunuldu.

Windows 3.1 ve getirdiği yenilikler

windows_3.1

Windows 1 ve 2 ye sonradan güncelleme yoluyla eklenebilen ancak Windows 3.1  de doğrudan varolan True-Type yazı karakterleriyle, Windows işletim sistemi kullanan bilgisayarlar aracılığıyla artık yazıcıdan çıktı alma işlemlerini gerçekleştirmek mümkün olabilmişti.

Minesweeper programı da ilk olarak Windows 3.1′ de kullanıcıların beğenisine sunulmuştu.

Windows 3.1, fare  ile kontrol edilebilen ve en az 1 Mb RAM gerektiren programları bu sürümde bizlere sunmuştu. Windows 3.1′ in bir diğer ses getiren özelliği ise kurulumunu CD-ROM aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz ilk Windows olma özelliğine sahip oluşuydu. Önceki sürümlerdeki Floppy-disk aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz kurulumlardaki alan gereksinimi boyutlarıyla aşan ilk Windows işletim sistemi olması ve insanlar arasında CD-ROM kullanımını arttırmış olması sebebiyle, bilişim dünyasına yeni bir soluk getirmişti. Windows 3.1 kurulumu tamamlandıktan sonra Hard-disk ‘iniz de yaklaşık 15 MB ‘lık bir alan kaplıyordu.

Windows 95 ile gelen yenilikler

windows_95

Windows 95, 1995 senesinin ağustos ayında piyasaya sürüldü. Başlat butonu ilk olarak Windows 95 ‘te kullanıcıların beğenisine sunuldu. Windows 95 ile beraber gelen, “Tak-Çalıştır” özelliği sayesinde bilgisayarınıza dışardan bağladığınız çevresel bir aygıtın (Fare, Klavye vb.) sürücüsünü, işletim sistemi otomatik olarak buluyor ve kullanımınıza hazır bir hale getiriyordu. Bu sistem her ne kadar kusursuz bir şekilde çalışmaktan uzak olsa da, o dönem için ciddi ses getirmiş  yeniliklerden biriydi.

32-bit işlemci mimarisini destekleyen ilk Windows sürümü olan Windows 95, bunların dışında görev çubuğu ve onunla birlikte görsel bir hale getirilen çoklu görev desteğiyle, hepimizin günümüzden alışık olduğu bilindik Windows masaüstü görünümüne yavaş yavaş bürünmeye başlamıştı. Internet explorer ilk olarak Windows 95 döneminde piyasaya sunulmuştu, yalnız Windows 95 ‘in ilk sürümlerinde yer almamıştı. Internet Explorer ‘i istersek ayrıca kurabiliyorduk. Ancak, Windows 95 Plus versiyonuyla başlayan sonraki sürümlerde Internet Explorer otomatik olarak kurulu bir şekilde, Windows’ un bir parçası olarak karşımıza geliyordu.

Windows 98 ve getirdiği yenilikler

Windows_98-1024x576

1998 Haziranında piyasaya sürüldü. Windows 98 ‘in getirdiği yenilikler arasında Outlook express, Windows adres defteri, Microsoft Chat ve NetShow Player yer alıyordu. NetShow Player, Windows 98′ in ikinci sürümünde, Windows media player 6.2 olarak isim değiştirdi ve hepimizin bildiği, bugüne kadar gelmiş olan, Windows Media Player ‘ın temelleri Windows 98 sayesinde atılmış oldu. Windows explorer da ileri ve geri yönleriyle menüler arasında geçişler yapabilme özelligiyle bu sürümde tanışmış olduk. USB desteği bir hayli gelişmiş olan bu Windows sürümünde, USB portları üzerinden veri aktarımı özelliği zenginleştirildi ve hatta fare, klavye gibi çevre birimlerinin bile USB portları üzerinden çalışabilme özelliği bu Windows sürümüyle kullanıcının hizmetine sunulmuş oldu.

Windows ME ve getirdikleri

Windows_ME

Windows Millennium Edition o güne kadar varolan MS-DOS tabanlı işletim sistemleri arasında piyasaya sürülen MS-DOS tabanlı  son işletim sistemiydi. 2000 yılının eylül ayında piyasaya sürüldü. Windows ME ‘ın getirdiği yenilikler arasında; kullanıcılara daha gelişmiş sistem geri yükleme özelliklerinin yanı sıra, Internet Explorer 5.5 ‘i ve Windows Media Player 7 ‘yi sundu.        

Windows Movie Maker programı ise ilk olarak bu sürümde kullanıcıların beğenisine sunuldu. Windows ME ‘nin yazılımsal hatalarının fazla oluşu ve kurulumu sırasında birçok sorun çıkarması kullanıcılar arasındaki kötü şöhretinin temelini oluşturmuştur.

Windows XP ve getirdikleri

Windows_XP-1

Bugünlere kadar ulaşabilmiş, aktif olarak günümüzde bile hala bazı kişilerce ve çevrelerce kullanımına devam edilen kullanıcılar arasında belkide en çok sevilen Windows sürümlerinden biri olan işletim sistemidir. Kendinden önceki Windows sürümlerinin birçok sevilen özelliğini kendi bünyesinde toplayan, kullanıcı dostu arayüzüyle beğeni toplayan ve dünya çapındaki milyonlarca kullanıcı tarafından benimsenen Windows sürümüdür.

Başlat menüsü ve görev çubuğu mavi-yeşil kombinasyonuyla görsel olarak oldukça gelişmiş bir hale getirildi. ClearType özelliğiyle birlikte LCD ekranlarda yazılar daha okunaklı ve gözleri yormayan bir hale getirildi. CD yazma, CD ‘den otomatik olarak audio dosyalarını okuma özelliği gibi medya özellikleri eklendi, bunlara ek olarak otomatik bir rutine bağlanmış güncellemelerle ilk olarak Windows XP ‘de tanıştık. Windows XP, Microsoft ‘un piyasaya sürdüğü, yazılımsal desteği en uzun soluklu olan Windows sürümüdür. 2014 senesinin Nisan ayına kadar yaklaşık 13 yıllık bir süreyle desteklenmiş yegane Windows sürümü olma özelliğine sahip olan Windows XP dünya üzerinde en uzun ömürlü olmuş işletim sistemi olma özelliğini elinde tutmaktadır. Günümüzde bile, Microsoft tarafından desteğinin kesilmiş olmasına rağmen yaklaşık 430 milyon bilgisayar kullanıcısı tarafından aktif olarak kullanılmaya devam etmektedir.

Windows Vista ve beraberinde gelen yenilikler

Windows-Vista

Windows  XP, 2007 Ocak ayında Windows Vista piyasaya sürülene kadar Windows’ un bilişim piyasasındaki temel güç faktörü olmuştu. Windows Vista ‘da görsel öğeler daha şık bir hale getirildi. Şeffaflığı arttırılmış öğeler ve renk paletinin genişletilmesiyle görsel olarak daha çekici bir görünüme kavuşuldu. Bunlara ek olarak, sistem içerisindeki yerel arama özellikleri geliştirildi. Güvenlik açısından birçok yenilik barındıran bir işletim sistemi olarak tarihteki yerini aldı.

Yazılımsal açıdan sistem kaynaklarını gereğinden fazla tüketen ve çeşitli yazılımsal hatalara sahip bir işletim sistemiydi. Bu açılardan birçok kullanıcı tarafından eleştiri oklarının hedefi oldu. “Kullanıcı hesabı denetimi” adı altında “Güvenilir Yazılım Girişimi” çerçevesine uygun olarak, kullanıcıların sistem tarafından başlatılan birçok uygulamaya onay verip vermemelerini son kullanıcıların kontrolüne bırakmıştı, bu sayede “Güvenilir Yazılım Girişimi” nde amaçlanan güvenlik hedeflerine ulaşılacağı varsayıldı. Yalnız, kullanıcıların birçok uygulamanın güvenlik raporu hakkında bilgi sahibi edilmeden, bu güvenlik raporlarının onlara anlaşılabilir bir şekilde raporlanmadan, yalnızca uygulamayı başlatmak yada başlatmamak için sistemin sorduğu soruları çoğu kullanıcı doğrudan onayladı ve bu girişim asıl amacına ulaşamayacak şekilde etkisiz kaldı. Bir diğer sorun ise, Bazı bilgisayarların, her ne kadar “Vista ile uyumludur” sticker ‘ıyla gelmiş olmasına rağmen, Vista kurulduğu zaman performans açısından ciddi olarak zayıflamaları ve çoğu insanın Windows XP’ ye bu tür sebeplerden geri dönüş yapmaları Vista ‘yı kötü şöhretli işletim sistemlerinden biri haline getirdi.

Bunların ötesinde Vista ‘nın beğenilen özellikleri de mevcuttu. Bunlara ilk örnek olarak, özellikle bilgisayar oyunları ve grafik-yönelimli programlarda DirectX10 teknolojisiyle performans ve görsel zenginlikler açısından ciddi bir gelişim görülmüştü.  Ancak Vista ‘dan bu tür bir verim alabilmek için oldukça gelişmiş donanımsal özelliklere sahip olmanız gerekiyordu ve çoğu insan bu tür sistemlere sahip değildi. Ses tanıma özelliği, Vista ‘da kullanıcılara ilk kez sunulmuştu.  Windows Defender adlı Microsoft tarafından geliştirilmiş casus yazılım engelleyici program ilk defa bu işletim sisteminde kullanıcıların beğenisine sunulmuştu. İlk defa Windows Vista ‘da kurulum dosyaları DVD içerisinde geliyordu. Geleneksel CD ‘lerin desteklediği maksimum boyutu (700 MB) ‘ı geçen ilk Windows sürümü Windows Vista ‘ydı.

Windows 7 ve getirdikleri

Windows_7

Windows 7, 2009 Ekim ayında piyasaya sürüldü. Microsoft, kullanıcıların Vista ‘dan müzdarip olduğu birçok sorunu, Windows 7’ de ciddi bir şekilde düzeltti.  Vista ‘ya göre oldukça hızlı, kararlı ve kullanıcı dostu bir şekilde çalışıyordu. Windows XP’ den bu yana en çok beğenilen Windows sürümü oldu, hatta birçok sadık XP kullanıcısı Windows 7 ye geçmekte tereddüt etmediler ve sonrasında bu kararlarından pişman olan pek kişiye de rastlanmadı.

El yazısı tanıma özelliği ilk olarak Windows 7 ‘de bizlere sunuldu. Avrupa ‘da ki çeşitli bilgisayar güvenliği kurumları tarafından kullanıcılar için güvensiz olarak addedilen, Internet Explorer tarayıcısının, Windows ile zorunlu olarak gelen bir yazılım olmasının önüne, ilk kurulum anında kullanıcıya tercih ettiği web tarayıcısını indirip kullanması özelliği sağlandı ve bu sayede Microsoft ‘u hedefleyen güvenlik açısından riskli olduğuna dair eleştiri oklarının önüne geçilmesi sağlandı ve Microsoft ‘un kurumsal şirket güvenilirliği arttırılmış oldu.

Windows 8 ve Windows 8.1

Windows_8.1-1024x576

2012 Ekim  ayında piyasaya sürülen Windows 8, Microsoft’ un Windows sürümlerinde bu güne kadar yapmış olduğu en radikal değişimi geçirdi. Microsoft herkesin yıllardır kullanmayı kanıksadığı “Başlat” tuşunu Windows 9 ile görev çubuğundan tümüyle kaldırdı. Bundaki amaç, kullanıcılara giderek yaygınlaşan dokunmatik ekranlı cihazlarda da artık kullanılmaya başlanan Windows 8 işletim sisteminini bu tür cihazların arayüzlerinde de kullanılabilir hale getirmek ve bu şekilde bilişim dünyasına yeni bir soluk getirmekti.

Windows 8 yazılımsal olarak o güne kadar ki en hızlı Windows sürümüydü, ayrıca donanımsal olarak da USB 3.0 desteği ilk defa bu işletim sisteminde başlamıştı. Yalnız kullanıcılar başlat menüsü olmayan bir Windows sürümüne karşı tepkiliydiler, yeni arayüzü çoğu kimse beğenmemişti, bilhassa masaüstü ve dizüstü sistemlerdeki arayüzlerin tablet vb. dokunmatik ekranlı cihazlardaki gibi yapılmaya çalışılması sonucu, Microsoft geri adım atmak zorunda kaldı ve başlat menüsünü tekrardan kullanıcılara sunduğu Windows 8.1 sürümüne kısa süre sonra geçildi.

En son Windows sürümü işte karşınızda Windows 10

Windows_10-1024x576

Microsoft ‘un Windows 8 ‘deki tepkileri dikkate alarak, keskin bir dönüş yaptığı ve Başlat menüsünü tekrar kullanıcıların hizmetine sunduğu bir sürüm olarak karşımıza çıkan Windows 10, bunlara ek olarak yeni nesil cihazlarda sıklıkla karşımıza çıkan dokunmatik ekran desteğini de bünyesinde barındırmaktadır. Öte yandan masaüstü, dizüstü gibi geleneksel yöntemlerle fare, klavye gibi kontrol araçlarının da tam verimle kullanılmasına olanak sağlayan eski bilindik arayüze, Windows 10 için makyajlanmış bir şekilde tekrar kavuşmuş olduk.

Her ne kadar aslında Windows ‘un 9. versiyonu olsa da, çoklu cihaz desteği;  masaüstülerinde, dizüstülerde, tabletlerde, telefonlarda tüm Windows platformlarında varolan bir işletim sistemi olması sebebiyle ve Windows store’dan indirilen uygulamaların tüm Windows cihazlarınızda kullanabilmenize olanak vermesi nedeniyle Microsoft tarafından Windows 10 olarak adlandırıldı. Windows 10 ‘un nasıl bir iz bırakacağını ise gelecekte hep birlikte daha iyi göreceğiz.

Yorumları Göster

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YUKARI