Efsaneye göre çay, 5000 yıl kadar önce Çin imparatoru Shen Nung ‘la birlikte ortaya çıkmıştır.
Zeki bir hükümdar ve yaratıcı bir bilim insanı olan imparator bütün içme sularının sağlık açısından kaynatılmasını ister. Bir yaz günü, uzak bir bölgede, dinleme molası sırasında hizmetkarlar su kaynatmaya başlar ve yakındaki çalılıktan bazı kuru yapraklar içi su dolu kazanın içine düşer. Su kaynadıkça rengi kahverengiye dönüşür. Bilimsel merakı uyanan imparator suyu tatmak ister. İçtiği, kendisinin ve tarihin ilk çayıdır.
İmparator işte bu keşifle birlikte çayın büyüsüne kapılır ve yine efsaneye göre yedi yıl boyunca o bölgede kalarak sürekli çay içer.
Çayın Avrupa ‘da ilk söz edilişi ise binlerce yıl sonra 1559 yılında gerçekleşir. 1606 yılı ise çayın Avrupa ‘yla tanıştığı yıl olarak tarihe geçer. 1635 yılından sonra Hollanda ve Fransa, Avrupa ‘da çay tüketimine öncülük eden ülkeler olurlar.
İlk demlik örneklerinin Çin ‘den Avrupa ‘ya ulaşması ise 1650 ‘li yıllarda gerçekleşir.
Üst sınıflara hitap eden pahalı bir içecek olmaktan uzaklaşarak gitgide herkes tarafından tüketilen bir içecek haline gelen çay, yenilikleriyle birlikte gelişmeye devam eder.
Dünyada en çok çay tüketilen ülkeler arasında Türkiye ‘nin de yer aldığını unutmayalım.
1900 ‘lü yıllara kadar çayı tanımayan ve tam bir “kahve tiryakisi ” olan ülkemizde bugün çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek haline gelmiş durumda..
Sorbiona