Şimdi vereceğimiz adreslere uğramadan önce iki kere düşünmek isteyebilirsiniz. Zira buralarda yemek yemek için önceden yürek yemiş olmak gerek! 🙂 Restoran anlayışına yeni bir boyut kazandırmış bu enteresan işletmeleri birlikte inceleyelim;
VAMPIRE CAFE – TOKYO
Buraya uğradığınızda güzel bir hoşgeldinden önce göreceğiniz şey örümcekler ve kafatasları olacak! Drakula’nın Şatosu’ndan esinlenilerek yapılan bu mekanda servis, kan kırmızı içecekler, ufak tabutlar ve kuru kafalar eşliğinde yapılıyor. Hmm konsept güzel, kaçan iştahımız içinde bir çözüm var mıdır acaba???
TIMES SCARE – NEW YORK
İnsanları doyurmanın yanı sıra korkutmayı da kendine ilke edinmiş bir diğer adresimiz ise New York’tan geliyor. İskeletlerin ve kuru kafaların cirit attığı bu mekan insanları korkutma konusunda oldukça iddalı! Öyle ki menülerinde ‘’Öğleden Sonra Ölüm, Drakula’nın Öpücüğü’’ gibi alternatifler yer alıyor! 🙂 Siz de arkadaşınıza bi öğleden sonra ölüm ısmarlamak istemez misiniz??
FRANKENSTEIN – İSKOÇYA
Eski bir kiliseyi andıran bu bar, gotik temasını işlemiş kendine. Her yer aydınlıkken oldukça normal gibi duran bu mekanda gecenin ilerleyen saatlerinde sizi birtakım sürprizler bekliyor. Alkolün miktarına dikkat etmenizi öneririz, çünkü görecekleriniz hayalden biraz fazlası olabilir! 🙂
DONNY DIRK’S ZOMBIE DEN – MINNEAPOLIS
Mekan sahibi zombileri bayağı seviyor olacakki burada onlardan fazlasıyla var! Yemekten ziyade kokteyllerin bulunduğu bu mekanda servisi loş ışık altında zombi kostümlü garsonlar yapıyor. Duvarda asılı bu kafaları yaşamak isterseniz alkolü biraz kaçırmanız gerekebilir! 🙂
THE LOCK UP – TOKYO
Tokyo’lu dostlarımız için korku temalı mekanlar vazgeçilmez bir hal almış durumda. Çünkü alternatifleri çok fazla. The Lock Up’da onlardan biri ancak burada arkadaşlar ipin ucunu biraz kaçırmışa benziyor. 🙂 Çünkü siz tatlı tatlı yemeğinizin tadını çıkarırken arkanızda aniden canavarlar belirebilir! ‘’Yemeğe mi geldik işkence görmeye mi arkadaş ben gidiyorum yav’’ deyip buradan çıkmak isteyebilirsiniz ancak maalesef bu o kadar kolay değil. Mekanda bulunan 3 adet kapıdan doğru olanı bulmanız gerekiyor, aksi takdirde biraz daha korkmaya hazırlıklı olmalısınız! 🙂
JEKYLL & HYDE – NEW YORK
Bu mekanda kuru kafa ve zombilerden ziyade size daha farklı bir deneyim yaşatmak istenmiş. Ünlü bilim adamlarının kılığına girmiş garsonlar tarafından hizmet edilen bu mekanda aniden masanızda beliren kehanetçiler olmazsa olmazlardan! Öğle yemeğine fal baktırmak mı? Yok teşekkürler, bana ordan bi sade kahve lütfen. 🙂
DRACULA’S CABARET – AVUSTRALYA
Bu restoran Avustralya’nın en eski ve popüler mekanlarından biri. 30 yıldan beri hizmet veren bu mekan eğlence, yemek ve enteresanlığı bir arada sunuyor. Çağdaş müziğin yanı sıra kaliteli yemeklerin bulunduğu bu mekanda gerçekten güzel vakit geçirebilirsiniz. Ancak mekanda korkunun ne zaman hissedileceğini anlamak pek mümkün değil. İçmekte olduğunuz içeçeğin boğazınızda kalmasına neden olabilecek yaratıklar bir anda arkanızda belirebilir! 🙂
